13 Mart 2012 Salı

City Hunter (2011)

Lee Min Ho'nun başrolünde oynadığı, bir intikam hikayesi olan City Hunter, kesinlikle izlediğim en başarılı dizilerden birisi. İzlemeden önce herkes beğenmesine rağmen bazı şüphelerim vardı, çünkü Kore dizilerindeki aksiyon sahneleri beni heyecanlandırmayı pek başaramaz genelde. Bu kadar aksiyon yüklü bir dizinin beni etkileyemeyeceğinden endişe etmiştim. Endişelerim boşunaymış. Zaten dizi de aksiyondan çok, akıl oyunları ve yozlaşmış devlet adamlarını dolandırmak üzere. Dolandırma ile ilgili her şeyi izlemekten sonsuz keyif alan birisi olarak bir Kore dizisinde bunu izlemek gerçekten büyük bir eğlence oldu.
City Hunter, devleti tarafından ihanete uğrayan 21 askerin hikayesiyle başlıyor. Bu askerlerden birisi olan Lee Jin Pyo (Kim Sang Joong) kendi devleti tarafından vurulmaktan kurtulur ve ölen en yakın arkadaşının oğlu Yoon Sung (Lee Min Ho) kaçırarak bu 21 askerin ölümüne neden olan beş kişilik ekipten intikam almak üzere eğitir. Jin Pyo'nun Yoon Sung'a öğrettiği pek çok şey arasında bu intikam sürecinde kimseye bağlanmaması da bulunmaktadır ancak bir ajan olan ve devletin büyük insanlarını korumakla görevli olan Kim Na Na (Park Min Young) Yoon Sung'u bu kuralı çiğneme eşiğine getirir. Ayrıca kanunları korumaya ant içmiş olan Kim Young Joo (Lee Joon Hyuk) hem bu devlet adamlarının kirli sırlarını yasa dışı yollarla ortaya döken City Hunter'ın hem de yıllar önce öldürülme emri verilen 21 askerin sırrının peşine düşer.
Dizi hakkında hoşuma giden pek çok şey var. Bir kısmından daha önce bahsetmiştim. Kurgularda bana en zevk veren öğelerden birisi, yan karakterlerin derinliğidir. Ne yazık ki Kore dizilerinde genelde ana iki karakter olabildiğince derinlik kazanırken (hoş bazen o da olmuyor ya), yan karakterler görmezden gelinir. Bu dizinin en güzel yanlarından birisi hemen herkese özen gösterilmiş olması. İnsanlar orada bir amaçları, insan oldukları için bulunuyorlar. Tek görevleri hikayeyi ileri taşımak değil. Gerçi onu da pek güzel bir şekilde başarıyorlar.
İzlemeyenler için çok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ama City Hunter kaçırmamanız gereken dizilerden birisi. Ayrıca Kore dizilerine soğuk yaklaşan arkadaşlarınız varsa, onları bu dünyaya çekmeniz için de biçilmiş kaftan.

Spoiler içeren yorumlar devamında.

 Yoong Joo, en sevdiğim Kore dizisi karakterlerinden birisi oldu. Zaten dizi boyunca onu izlemek bana büyük zevk verdi. Yoon Sung ile oynadıkları kedi-fare oyununu izlemesi çok zevkliydi. En sonunda, her ne kadar kısa sürse de, ikisi yozlaşmış insanları adalete teslim etmek için el ele verdiler. Yoong Joo'nun ölümü beni mahvetse de, gerçekten etkileyici bir sahneydi ve Yoong Joo'yu ölümsüz kıldı.
 Na Na'yı sonsuza dek çok seveceğim. Çok ama çok seveceğim!
 En sonunda Jin Pyo ile Yoon Sung'un el ele tutuşarak yattıkları sahne mükemmeldi. Bütün dizi boyunca merak ettiğimiz gerçeği öğrendik: Jin Pyo, oğlunu gerçekten seviyordu. Onun için tüm City Hunter suçlamalarını üstlendi ve bu uğurda canını verdi. Sonunda arkadaşının yanındaki yerini aldı. Jin Pyo pek çok hata yapmış bir insan olabilir ama Yoon Sung'u sevdi.
 Başkanın, Yoon Sung'un babası olduğundan taa en başlarda şüphelenmiştim. Ama sonraları tamamen o şüphelerimi unuttum. (O kadar heyecan ve olay arasında düşüncelerimi odaklamam pek kolay değildi!) Tekrardan şüphelenmeye başladığım bölümde de zaten fasulyeleri ayırdıklarını gördüm ve emin oldum.
 O değil de, bu dizinin müzikleri gerçekten güzel!
 Ayrıca Shik Joong ajusshi, mükemmel biriydi. Yoon Sung'un dediği gibi, o onun annesi, ablası, abisiydi... Sonunda hayatta kaldığı için çok mutluyum!
 Sae Hee de mükemmel bir karakterdi! Yoon Sung'un en ihtiyacı olduğu anda sorgusuz sualsiz yardım etti ve keşke, keşke Young Joo ile daha önceden yakalayabilselerdi şanslarını. Young Joo'yu sevmeyi hiç bıraktığını sanmıyorum Sae Hee'nin. Aynı şekilde Young Joo'nun da Sae Hee'yi. Bir saniye, ağlayıp geliyorum, ühü.
 Bazen Yoon Sung'un Na Na'ya davranışları beni çileden çıkardı ama en sonda birbirlerine bakıp gülümsediklerinde hepsini unuttum. Sonsuza dek mutlu olurlar umarım!
 Yalnız, ikinci sezon harika olmaz mıydı? Yeni bir konu ve City Hunter yine kötülerin peşinde. Na Na ve Shik Joong da yine onun yanında, ona yardım ediyorlar. Bu sefer Na Na da tamamen ekipte olsa yani. O üçünün beraber çalıştığı bölümde mutluluktan dört köşe olmuştum.
 Lee Min Ho ile aynı yerden geldiğimize hala inanmıyorum bu arada. Her zaman karizmatik ve her zaman yakışıklı ve her zaman yetenekli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder