29 Ocak 2013 Salı

Gelişigüzel Notlar - 1


Şu sıralar çok yoğun olduğum için (ne büyük değişiklik ama!), oturup uzun uzun incelemeler yapmaya pek vaktim olmuyor ama yine de burayı düzenli olarak güncelleme hedefimden henüz vazgeçmiş değilim. Siz de benden vazgeçmeyin! :D Ben de bu tarz durumlarda sizi yazısız bırakmamak için o sırada Kore ile ilgili vaktimi geçirdiğim şeylerden gelişigüzel notlar yazmaya karar verdim.



 City Hunter izlemeye başladım! Başladım derken yarıladım bile. Bu dizinin güzel olduğunu çok duydum da, bu kadarını da beklemiyordum açıkçası. Bazen tırnaklarımı yerken buluyorum kendimi ekranın başında. Eğlenceli, zekice, bazen nefessiz bırakacak kadar heyecanlı ve bütün bunların yanında romantik. Dizinin müzikleri ise tek kelimeyle mükemmel! Daha önce hiçbir Kore dizisinin içinde çalan müzikler bu kadar dikkatimi çekmemişti. Sonda çalan şarkıdan nefret etsem de dizinin scoreu gerçekten enfes! Ayrıca Kim Na Na karakteri, "ana karakterin aşık olduğu kız"dan çok daha fazlası. Başlı başına bir karakter. En sevdiğim Kore dizisi karakterleri arasına girdi bile. Kore dizilerinde kadın karakterlere daha çok özen gösterilmeye başlandı sanki. Hala kat edecek çok yolları var ama böyle başarılı örneklere rastlamak beni mutlu ediyor. Kim Na Na hakkında sevdiğim başka bir şey de beş eğitimli dövüşçüyü tek başına yere yığabilen sevimli ve bıcırık bir kız olması. Genelde insanlar nedense bir kadın karakterin güçlü olup olmadığını erkeksi özelliklerine göre ölçmeye meğilliler. Ağlıyorsa zayıf, duygusalsa zayıf, dövüşemiyorsa zayıf... Kim Na Na kadınsı özelliklerin güçlü bir karakter olmanın önünde engel olmadığının bir kanıtı. Ki eğer dövüşemiyor bile olsaydı yine de ayakları yere basan, cesur ve ne istediğini bilen birisi. Çok seviyorum onu.

 City Hunter demişken... Tanrı, Lee Min Ho'yu neyden yaratmış acaba? Diğer insanlarla aynı yerden çıktığına inanmak zor.

 Neyse, öhöm, o konuyu aradan çıkardığımıza göre, iyi yazılmış kadın karakterlere geri dönelim. Flower Boy Next Door'daki Go Dok Mi mesela! Aslına bakarsak Flower Boy Next Door'daki her karakter mükemmel yazılmış. Hayır, bu diziye övgüler dizmeyi bırakmayacağım. Aranızda yedinci bölümü izleyen var mı bilmiyorum ama Dok Mi ile Enrique'nin tartıştığı sahneye hayran kaldım! Yani tabii üzüldüm ve keşke mutlu olsalar diye düşündüm ama bence çok tatmin edici bir sahneydi. Sırf dizide heyecan yaratmak için konmuş bir tartışma değildi. Bu dizideki karakterlerin birbirlerine sarf ettiği her cümle anlamlı... (Tamam belki Jin Rak'ın sarhoşken ortalığa İngilize cümleler savurması hariç!) Hemen hiçbir sahne zorlama veya yersiz gelmiyor. Yazarların en başından beri bu karakterlerin nereye gideceğini bildikleri belli ve bu çok tatmin edici. Gerçekten! Çok mutluyum. Son zamanlarda hep iyi yazılmış dramalara denk gelmek güzel. Karakter analizi yapabileceğim dramalara denk gelmek güzel!

 Bu arada Kore ile alakası olmayan kime Kore draması izliyorum desem dram sevmiyorum diyorlar. Hatta drama sevmiyorum diyerek dram sevmiyorum demeye çalışıyorlar. Dram değil ki hepsi! 49 Days kesinlikle dramdı gerçi. 49 Days benim ruhumu sömüren ama bunu yaparken bana çarpık bir keyif veren bir dramaydı. Ne güzeldi onu izlediğim zamanlar. Bir an duygularım depreşti.

 Öyle işte. Yazıları güzelce bitirmenin bir yolunu bulmalıyım. Hiçbir zaman konuyu toparlama konusunda iyi olmadım. Hoş hiçbir zaman tek bir konu üzerinde odaklanmayı başaramadım ama çaktırmayın.

9 yorum:

  1. Flower Boy Next Door bence de kaliteli bir yapım. Kore dizilerine olan ilgimi kaybetmiştim ama gerçekten izlerken hiç sıkılmadım, beni drama dünyasına geri döndürdü :)
    Ellerine sağlık, güncellemelere devamm! :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim! ^^
    Benim de zaman zaman Kore dizilerinden bunaldığım oluyor. Gereksiz kıskançlıklar, aşk üçgenleri, odun erkekler ve gurursuz kızlara fazla maruz kalınca "Öeeh yeter!" diyip bıraktığım zamanlar oluyor. Ama daha sonra böyle güzel şeyler çıkıyor karşıma ve neden sevdiğimi hatırlıyorum Kore dizilerini. :D

    YanıtlaSil
  3. Söylediklerine kesinlikle katılıyorum. Bazı dizileri sadece bir kısım kitle tarafından izlenebilir kılmak için karakterleri o kadar yüzeysel yapıyorlar ki katlanamıyorum. Bunun gibi başka yapımlar bulduğunda beni de haberdar edersen çok sevinirim ^^

    YanıtlaSil
  4. Tabii ki haberdar ederim. :D Eğer Shut Up! Flower Boy Band'i izlemediysen kesinlikle öneriyorum onu. Flower Boy serisinden zaten ve enfes bir dramaydı.

    YanıtlaSil
  5. Onu izlemeyi düşünüyordum, tavsiye ettiğin için düşünmeyi bırakıp bunu eyleme geçireceğim :D
    Peki Ramyun Shop nasıl sence konular alakasızdır ama yine de ondan başlayarak mı izlemeliyim?

    YanıtlaSil
  6. Ramyun Shop'u ben henüz izlemedim ama yakında izleyeceğim diziler arasında. :D Konuları alakasız bu serideki dizilerin. Tek ortak yönleri fazlasıyla yakışıklı erkek bulunduruyor olmaları. :D "Flower Boy" daha doğrusu. :P Ve hepsinin harika olması. Yani Shut Up! Flower Boy Band ile başlamanda herhangi bir sakınca yok.

    YanıtlaSil
  7. Birbirlerinden bağımsız olduklarını biliyordum da yine de sormak istedim teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil