28 Ekim 2013 Pazartesi

Fanfiction: White Christmas Karalamaları - 1. Bölüm

Tumblr'da White Christmas hakkında kısa kısa hikayeler yazan birisine rastladım. Bana da ilham verdi. Uzun zamandır buralara uğramıyordum. Sizinle paylaşmak güzel olur diye düşündüm. White Christmas izlemeyenler için pek bir şey ifade etmeyebilecekleri gibi, oldukça spoiler da içermektedirler.

Fonda müzik isterseniz...


  • en değerli şeyler

          Hissetmek Chi Hoon için hiçbir zaman kolay olmadı. Ama, kayıtsızlığının mal olduğu şeyin farkındalığı ile gelen suçluluğu içinde bulmak zor değildi. Deniyordu. İnsanları gördüğünden emin olmaya çalışıyordu. Ufak detayların farkında olduğundan… Arkadaşları, özellikle Moo Yul, ona yolunu bulmada yardım ediyordu. Arkadaşlar… Bu kelime ne zaman ağzından çıksa, geride tuhaf bir tat bırakıyordu. Hani bir yemeği ilk defa tadarsınız da tadını nereye koyacağınızı bilemezsiniz ya… Yine de, onların varlığıyla her şey daha renkli görünüyordu. Belki de sadece Mi Reu’nun saçı yüzündendi. Bilmiyordu. Ama hayatta, insanların çözülemez dediği denklemleri çözmekten daha tatmin edici şeyler olduğunu düşünmeye başlıyordu.

  • eve dönüş

           Bir sonraki Noel, haddinden erken geldi. Eun Sung önündeki forma baktı. “Eve gidecek”in yanına bir çarpı vardı. Okulda kalmayacaklardı. Tabii hiçbiri buna istekli değildi, en azından açık açık, ama cezbediliciği yadsınamazdı. Annesinin düşüncesi okulun soğuk koridorlarından daha sıcak hissettirmiyordu. İkisi de Eun Sung’un hayatının bir sır uğruna feda edildiğini ömürleri boyunca hatırlayacaklardı.
          “İyi olacak mısın?” diye sormuştu Moo Yul önceki gün, eve gidecekleri kararını aldıklarında.
          “Evet,” demişti Eun Sung çabucak, bir yandan jiletini sakladığı cüzdanıyla oynarken.

  • keder ve korku yok olduğunda

Polis soru sormayı bırakalı üç kış geçmişti. Moo Yul en başından beri o gece yaşananların asla su yüzüne çıkmayacağını biliyordu. Ama acabalar, polis onları bilgi için sıkıştırmayı bırakana kadar midesini dürtüp onu kusacak gibi hissettirmeyi bırakmadı. Her sene Yoon Su’nun mezarını ziyaret ettiğinden emin oldu ve her seferinde Kim Yo Han’ınkini ziyaret edecek gibi oldu. Çünkü o biliyordu.
Moo Yul artık o sekiz güne dönüp baktığında keder ya da korku hissetmiyordu. Ama hissetmediği bir duygu daha vardı ve Kim Yo Han bunun olacağını biliyordu.